Gözde Diker, kendinden de bahsederek iş hayatında kadınlara verdikleri desteği ve 8 Mart mesajını MAG Okurlarıyla paylaşıyor.
Polar Araştırma ve Teknoloji AŞ Genel Müdürü ve ANGİKAD Girişimci İş Kadınları Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Gözde Diker, kendinden de bahsederek iş hayatında kadınlara verdikleri desteği ve 8 Mart mesajını MAG Okurlarıyla paylaşıyor.
Kendinizden ve çalışmalarınızdan bahseder misiniz?
İzmir doğumluyum. Gençliğimi bu güzel şehirde geçirdim. Yirmi yılı aşkın bir süredir Ankara’da yaşıyorum. Anadolu Üniversitesinde Kamu Yönetimi bölümünü tamamladım ve ardından Çankaya Üniversitesinde Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler alanında yüksek lisans yaptım. Yaklaşık yirmi altı yıldır iş hayatının içindeyim. Aile şirketimiz Polar Araştırma ve Teknoloji AŞ’de yönetim kurulu üyesi ve genel müdür olarak çalışmalarıma devam ediyorum. Ayrıca ANGİKAD Girişimci İş Kadınları Derneği yönetim kurulu başkanı ve TOBB Ankara Kadın Girişimciler İcra Kurulu üyesiyim.
Polar Araştırma ve Teknoloji AŞ, donanım ve yazılım alanında AR-GE çalışmaları yaparak, inovasyona dayalı sektörel çözümler geliştiren bir aile şirketi. Hacettepe Teknokent’te yer alıyoruz ve yirmi altı yıllık köklü bir geçmişe sahibiz. Amacımız, geliştirdiğimiz projelerle ekonomimizin büyümesine ve istihdamın artmasına katkı sağlamak. Özellikle Serviscell sistemimizle büyük bir başarı elde ettik. Bu sistem, Türkiye’de ve dünyada bir ilk olarak, okul servis bilgilendirme, güvenlik ve yönetimine yönelik çözümler sunuyor. Yüz binlerce öğrenci, veli ve okul servis firmalarına hizmet vererek, öğrenci servis hizmetlerinin daha kaliteli, güvenli ve yönetilebilir hale gelmesini sağlıyoruz. Ayrıca, taşımacılık ve lojistik sektörü için personel servisi yönetim sistemleri ve rut optimizasyon sistemleri geliştiriyor, araç takip sistemleri ve ısı ve nem kontrol sistemleri gibi çözümlerle de sektöre katkıda bulunuyoruz.
Türkiye’de öncü bir adım attık ve AR-GE çalışmalarımızda özel olarak geliştirdiğimiz iletişim teknolojileri alanında, sektör lideri Karel ile ortak bir şirket kurarak, bu yenilikçi iş birliğiyle, Karel Connect markası altında, ülkemizi ve dünyayı hedefleyen bir pazara adım attık. Her ölçekten işletmenin iletişim ihtiyaçlarını çözen, gelişmiş telefon santral sistemlerimiz, devrim niteliğindeki mobil bulut santral sistemlerimiz ve etkin çağrı merkezi yazılımlarımızla sektörde yeni bir dönemi başlatıyoruz. Özellikle, Türkiye’de ilk kez sunulan mobil bulut santral sistemimizle, iş dünyasının iletişim altyapısında çığır açma yolunda ilerliyoruz. Gelecekte de inovasyona ve AR-GE çalışmalarına yatırım yapmayı sürdüreceğiz. Ekonomimize ve toplumumuza katkıda bulunacak yeni sektörel çözümler geliştirmeye odaklanacağız. Tabii temel amacımız, teknolojinin gücünü kullanarak daha iyi bir gelecek inşa etmek.
ANGİKAD Girişimci İş Kadınları Derneğinden bahseder misiniz?
Girişimci İş Kadınları olarak 2007’den beri, iş dünyasında kadınların ekonomik, hukuksal ve sosyal haklarının güçlendirilmesi, geliştirilmesi ve eşit fırsatların yaratılması için yürüttüğümüz girişimcilik başta olmak üzere birçok eğitim programları, networking, mentorluk, proje ve etkinliklerimizle çalışmalarımıza devam ediyoruz. Kadın girişimciliğine teşvik etmek, girişimci kadınlar arasındaki iş birliğini güçlendirmek ve kadın istihdamını artırmak amacıyla on yedi yıldır sürdürdüğümüz bu önemli faaliyetlerle kadınların kariyer gelişimine de çok önemli katkılar sağlıyoruz. Ayrıca, kız öğrencilere yönelik öğrenci kampları, mentorluk ve burs desteği ile genç nesillere yatırım yaparak geleceğin girişimci iş insanlarını yetiştirmeye çalışıyoruz.
ANGİKAD yönetimine geldiğinizden bu yana öne çıkan projeleriniz nelerdir?
Yaklaşık dokuz aydır birçok projeye imza attık. Biz dernek olarak kalıcı çözümler doğrultusunda ilerlemek istiyoruz. Dönemimizin ilk projesi olan “Cumhuriyetin 100 Yılında Kadın Girişimciler İçin 100 Öneri”den bahsetmek isterim. Bu projede öncelikle kadınların iş hayatına katılımlarını teşvik edecek ve kadın istihdamını artıracak stratejiler üzerine odaklandık ve kadın girişimciliğini güçlendirmeyi, fırsat eşitliğinin verilmesi konusunda somut adımlar atılmasına katkıda bulunmayı hedefledik. Çalışmalarımıza başlarken ilk olarak, hukuk ve girişimcilik alanlarında uzmanlaşmış akademisyenlerden ve profesyonellerden oluşan bir komite kurduk. Girişimci kadının sesini duyurmak ve cumhuriyetimizin yüzüncü yılında bu önerilerimizi Cumhurbaşkanlığımıza, Meclisimize, ilgili bakanlıklarımıza ileterek, bu önerilerin kanunlaşmasını sağlayıp kalıcı çözümler üretmeyi hedefledik.
“Ekonomide kadın gücüyle büyümek, güçlü bir ülke inşa etmek demektir.” Önceliklerimiz; kadın girişimciliği, kadın istihdamı, eğitim ve toplumsal bilinçlenme ile ilgilidir. Siyasetten, çeşitli ideolojilerden bağımsız ve tarafsız bir şekilde “siyaset üstü” bir yaklaşımla yalnızca bu hedeflere odaklandık.
Yine, bu ay lansmanını yaptığımız önemli projelerimizden birinde; İçişleri Bakanlığı destekli “Girişimcilik Yolu ‘Dönüşüm’: Kadın Girişimcilerle Yeniden Başla!” diyoruz ve yola çıktığımız projemizde temel amacımız Hatay, Malatya, Adıyaman, Kahramanmaraş ve Osmaniye illerimizde kadın girişimcilerin yeni kuracağı ya da deprem nedeniyle yıkılan işletmelerinin tekrar hayata geçmesi aracılığıyla kadın istihdamına destek olmak. Bu süreç, kadınların ekonomik bağımsızlıklarını kazanmalarını destekleyerek, geniş çaplı bir toplumsal iyileşme ve dayanıklılık sağlamamıza yardımcı olacaktır. Unutmayalım ki, kadın girişimciler tarafından yaratılan her yeni iş fırsatı, depremden etkilenen toplumumuzun daha hızlı ve etkili bir şekilde iyileşmesine katkıda bulunacaktır. ANGİKAD Girişimci İş Kadınları Derneği olarak etkinlik, çalışma ve projelerimize hızla devam ediyoruz.
Kadınların iş hayatındaki yerini nasıl değerlendiriyorsunuz? İş hayatına yeni atılan kadınlar için tavsiyeleriniz nelerdir?
Kadınların iş hayatındaki yerini; vazgeçilmez, güçlü ve cesaret verici bir dönüşümün parçası olarak görüyorum. Günümüzde, kadınlar her alanda kendilerini kanıtlama ve liderlik etme fırsatı bulabilseler de bu yolculukta karşılaşılan çok fazla engeller de var. Bunların üstesinden gelmek için kadınlara öz güvenlerini korumalarını, eğitim ve kişisel gelişimlerine yatırım yapmalarını öneririm. Ayrıca, iş hayatına yeni atılan kadınlara, mentorluk ve ağ kurma fırsatlarını değerlendirmelerini, zorluklar karşısında pes etmemelerini ve kendi başarı hikâyelerini yaratma konusunda sabırlı olmalarını tavsiye ederim. Bir iş kadını ve girişimci iş kadınları derneği başkanı olarak, kadınların birbirlerini desteklemesinin önemine inanıyorum. Birlikte çalışarak, iş hayatında kadınların daha görünür ve etkili olmalarını sağlayabiliriz.
Vazgeçemediğiniz prensipleriniz nelerdir?
Hayatta başarılı olmanın birinci şartı; tutarlı ve prensipli bir yaklaşımdır. Dürüstlük ve şeffaflık oldukça önemlidir. Sürekli öğrenme ve adaptasyon ilkesine büyük önem veririm ve lider olarak sorumluluk almak ve ekibimi desteklemek temel taşlarımdan biridir. Toplumsal sorumluluk ve sürdürülebilirlik ise benim vazgeçilmezimdir.
Kadınlar iş hayatında ne gibi zorluklar ile karşılaşıyor?
Kadınlar maalesef iş hayatında birçok zorlukla karşılaşıyor. Bunlar arasında; cinsiyet ayrımcılığı, fırsat eşitsizliği, finansa erişim, ekonomik yetersizlikler, eğitim ve iş ile aile hayatını dengeleme zorluklarını söyleyebilirim. Kendi sektörümde ise kadınların temsili az olup, bu durum özellikle liderlik pozisyonlarında daha belirgindir. Kendi deneyimlerime dayanarak, bu zorlukların üstesinden gelmek için kadınların kendilerini sürekli geliştirmeleri, ağ oluşturmaları ve görünürlüklerini artırmaları gerektiğine inanıyorum. Ayrıca, kurumların da çeşitliliği ve kapsayıcılığı destekleyici politikalar geliştirmesi büyük önem taşıyor.
8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü, dünya genelinde ne gibi bir farkındalık yaratıyor? Sizin bugün için özel bir mesajınız var mı?
Bu gün, dünya genelinde kadınların sosyal, ekonomik, kültürel ve politik başarılarını kutlamanın yanı sıra, cinsiyet eşitliği, kadın hakları ve kadınların karşılaştığı zorluklara dikkat çekme amacı taşıyor. 8 Mart, küresel bir dayanışma günü olarak, farklı kültürlerden ve topluluklardan kadınların birbirlerinin deneyimlerinden öğrenmesine, birbirlerine destek olmasına ve birlikte hareket etmesine olanak tanıyor. 8 Mart, sadece tarihte kazanılan hakları hatırlamak ve kutlamak için değil, aynı zamanda mevcut mücadeleleri ve geleceğe yönelik hedefleri gözden geçirmek için de bir fırsattır. Her birimiz, fırsat eşitliği ve kadınların güçlenmesi yolunda önemli bir rol oynayabiliriz. Küçük adımlar bile büyük değişimlere yol açabilir. Bu özel günde, tüm kadınların birlik, dayanışma içinde olmalarını ve hak ettikleri saygı, değer ve fırsatları elde etmek için cesaretle mücadele etmelerini diliyorum. Birlikte, daha adil ve eşit bir dünya yaratabiliriz.