Fado Benim Kaderimdi
“Fado’nun Divası” olarak anılan, Unesco’nun “Kültürel Miras” listesine aldığı Fado geleneğine çağdaş bir yorum katan Mozambik asıllı sanatçı Mariza; müzik kariyeri, yeni çıkardığı “Mariza sings Amelia” adlı albümü ve kendisine ait merak edilen her şeyi MAG Okurlarına özel anlattı.
Amalia Rodrigues’in adını taşıyan Vakıf tarafından “Fado’nun Sesi” unvanını almıştınız. Şimdi “Mariza sings Amelia” albümünü Fado severler ile paylaşıyorsunuz. Siz bu albümü hazırlamaya nasıl karar verdiniz?
Amelia, müziğe başladığım ilk zamanlardan beri hayranlık duyduğum, Fado’yu dünyaya duyuran bir isim. Bence Fado’nun kraliçesi. Bu albüm müzik kariyerimin yirminci yılını geride bırakmamın şerefine Amelia’ya bir saygı duruşudur. Jaques Morelenbaum’un ses olarak katkı sağladığı, dinleyicilerden çok güzel tepkiler alan bir albüm oldu.
‘Fadonun Diva’sı olarak anılıyorsunuz. Siz bu yirmi yıl içerisinde müzikal anlamda nasıl bir yol katettiniz?
Geleneksel Fado’ları bulup yorumlamaya ve üzerime düşen görevi yapmaya çalışıyorum. Yıllardır turnelerdeyim. Bu sayede birbirinden farklı kültürleri daha yakından tanıma fırsatı buldum. Müzikal olarak ise olgunlaştığımı düşünüyorum.
Fado’nun dünya müziği içerisinde böylesine özel kılan tarafı nedir? Fado evrensel hikayeler mi anlatıyor?
Fado, Portekiz’e özgü, dünyada iyi bilinen bir folk müzik türü. Lizbon sahillerindeki öyküleri anlatıyor. Gidip de geri dönmeyen denizcilerin arkasından yakılan ağıtlar, ayrılık ve acıyı anlatan aşk hikâyelerini anlatan bir müzik. Bence dünya müziği içerisinde bu kadar sağlam ve köklü bir yeri olmasının en önemli sebebi Fado’nun ayrılığı ve acıyı en içten anlatan müzik türü olmasıdır. Portekiz gitarı, şarkıcının sesiyle harmanlanıp güçlenirken, hüzün ayrılık gibi duygular Fado şarkıcısının sesinde hayat buluyor ve dinleyiciler tarafından çok daha derinden hissediliyor.
Size ilham veren isimler kimler?
Amalia Rodrigues ve Carlos do Carmo iki büyük efsane. İkisi de bana ilham veriyor.
Siz birçok isimle aynı sahneyi de paylaştınız. Bu müzikal iş birlikleri devam edecek mi?
Lenny Kravitz Miguel Poveda, Tito Paris, Peter Gabriel, Youssou N’Dour gibi isimlerle birlikte müzik yapma şansım oldu. Aslında bunların hiçbiri önceden planlanmamış ama sonucunda inanılmaz keyif aldığım ve beni her anlamda besleyen projeler oldu. Şu an yoğun bir turne içerisindeyim ama gelecekte bu tarz iş birliklerine her zaman sıcak bakıyorum.
“Mundo” albümünde pop ve elektroniğe kayan altyapılara da yer vermiştiniz. Siz günlük hayatınızda bir dinleyici olarak ne tarz müzikler dinlemekten keyif alıyorsunuz?
Eskilerden hayran olduğum isimler arasında tabii ki Amalia Rodrigues ve Carlos do Carmo var. Günümüz müziğinde de John Mayer gibi etkileyici işler çıkaran isimleri takip ediyorum. Geleneksel müzikler içerisinde beni çok etkileyen şarkıcılar var. Brezilya’nın ve Afrika’nın geleneksel şarkılarını dinliyorum.
Ülkemizde Fado’ya olan ilgiyi nasıl değerlendiriyorsunuz?
Türk dinleyicisi de Akdeniz coğrafyasındaki diğer insanlar gibi tutkulu. Duygularını coşkuyla ifade ediyor. Sahnede şarkılarımı söylerken, sözlerini anlamasalar bile hüzünlerini derin yaşadıklarını hissedebiliyorum.