© Copyright 2018 Mag Medya
blank
Başa Dön

Ezel Demir Skolyoz Belirtileri ve Tedavi Yöntemleri

Ezel Demir Skolyoz Belirtileri ve Tedavi Yöntemleri

Fizyoterapist Ezel Demir, farklı nedenlerden kaynaklanabilen skolyozun tanımını yaparak belirtiler ve tedavi yöntemlerini paylaşıyor.

Skolyoz nedir ve kaç türü vardır?

Skolyoz, omurganın yan tarafa doğru anormal bir şekilde eğilmesi durumudur ve bu eğrilik genellikle S veya C şeklinde ortaya çıkar. Skolyoz, farklı nedenlerden kaynaklanabilir ve birkaç farklı türü vardır.

İdiyopatik Skolyoz: Bu tür, en yaygın olanıdır ve genellikle nedenleri bilinmemektedir. Çocukluk ya da ergenlik döneminde sıklıkla görülür.

Doğuştan Skolyoz: Doğumdan itibaren var olan, omurgadaki anormallikler sonucu gelişir ve bu tür, doğuştan gelen bir durumdur.

Nöromüsküler Skolyoz: Nörolojik veya kas hastalıkları nedeniyle ortaya çıkar; örneğin, serebral palsi veya kas distrofisi gibi durumlar bu türün gelişmesine yol açabilir.

Dejeneratif Skolyoz: Yaşlanma ile birlikte omurganın yapısında meydana gelen değişiklikler sonucu oluşur. Genellikle yetişkinlerde görülür ve sırt ağrılarıyla ilişkilidir.

Postüral Skolyoz: Yanlış duruş veya oturuş pozisyonları nedeniyle gelişir ve çoğunlukla düzeltilmesi mümkündür.

Her skolyoz türü, tedavi yöntemlerini ve izlenmesi gereken yolu etkileyebilir. Bu nedenle, skolyoz belirtileri yaşayan kişilerin bir sağlık uzmanına danışmaları önemlidir.

Skolyozun belirtileri nelerdir?

Skolyoz, omurganın yan tarafa doğru anormal bir şekilde kıvrılması durumu olarak tanımlanır ve bu durum, birçok farklı belirtiyle kendini gösterebilir. İlk olarak, omuzların asimetrik görünümü dikkat çekebilir; bir omuzun diğerine göre daha yüksek veya daha düşük olması, kişide fark edilen ilk belirtilerden biridir. Ayrıca, bel bölgesinde de asimetri gözlemlenebilir; bu, belin bir tarafının diğerine göre daha belirgin hale gelmesiyle ortaya çıkabilir. Bunların yanı sıra, göğüs kafesinde de bazı değişiklikler meydana gelebilir; örneğin, göğsün bir tarafında çıkıntı ya da çökme oluşması, skolyozun ilerlediğine işaret edebilir. Bununla birlikte, skolyoz yaşayan bireyler genellikle sırt ve bel bölgelerinde ağrı hissi yaşayabilirler ki bu da günlük yaşamlarını olumsuz etkileyebilir. Duruş bozuklukları da sıkça görülen bir başka belirtidir; düzgün bir duruş sergilemekte zorluk çekebilir ve bu durum sosyal etkileşimleri de etkileyebilir.

Yürüyüş sırasında denge sorunları ve zorluklar da yaşanabilir; bu durum, kişinin hareket kabiliyetini kısıtlayabilir. Şiddetli skolyoz vakalarında ise, akciğer fonksiyonları üzerinde olumsuz etkiler meydana gelebilir, bu da nefes alma zorluklarına yol açabilir. Dolayısıyla, bu belirtilerden herhangi birini yaşıyorsanız, bir sağlık uzmanına başvurmanız büyük önem taşır.

Skolyoz nasıl tedavi edilir? Tedavisi mümkün mü?

Skolyoz tedavisi; eğriliğin derecesine, hastanın yaşı ve genel sağlık durumu gibi faktörlere bağlı olarak değişiklik gösterir. Tedavi yöntemleri arasında ilk olarak “gözlem” yer alır; eğer eğrilik hafifse ve ilerleme göstermiyorsa, hastalar düzenli aralıklarla muayene edilerek izlenebilir. Bu yaklaşım özellikle çocukluk dönemindeki hastalar için sıkça tercih edilen bir yöntemdir.

İkinci olarak, “fizik tedavi” ön plana çıkar. Bu tedavi, omurga çevresindeki kasların güçlendirilmesi, esnekliğin artırılması ve duruşun düzeltilmesi amacıyla yapılır. Fizik tedavi programları, bireylerin günlük yaşam aktivitelerini daha rahat bir şekilde gerçekleştirmelerine yardımcı olabilir.

Eğer skolyoz ilerliyorsa ve ergenlik dönemindeki bir hasta söz konusuysa, “ortez kullanımı” önerilebilir. Bu korse, omurgayı destekleyerek eğriliğin daha da ilerlemesini engellemeye yardımcı olur ve hastanın büyüme sürecinde önemli bir rol oynar.

Ciddi vakalarda veya diğer tedavi yöntemlerinin yetersiz kaldığı durumlarda, “cerrahi müdahale” gerekebilir. Cerrahi işlem, genellikle omurganın düzeltilmesini ve sabitlenmesini amaçlayan spinal füzyon gibi yöntemleri içerir. Bu tür bir müdahale, hastanın yaşam kalitesini artırmak için kritik olabilir.

Son olarak, bazı hastalar “alternatif tedavi yöntemleri” ile de destek almayı tercih edebilirler. Örneğin; yoga veya pilates gibi aktiviteler, omurganın esnekliğini artırabilir ve kas dengesini geliştirebilir ancak, bu yöntemlerin etkinliği kişiden kişiye değişiklik gösterebilir.

Sonuç olarak, skolyoz tedavi süreci bireylerin özel ihtiyaçlarına göre planlanmalıdır. Bu nedenle, skolyoz belirtileri gösteren kişilerin bir sağlık uzmanına başvurarak uygun bir değerlendirme ve tedavi planı almaları büyük önem taşır.

Skolyozun genetik bir nedeni var mıdır?

Skolyozun genetik bir temeli olabileceği düşünülmektedir. Ailede skolyoz öyküsü bulunan bireylerde bu durumun görülme olasılığı artar ancak, skolyozun tam nedenleri tam olarak bilinmemektedir; genetik faktörlerin yanı sıra çevresel etkiler ve kas-iskelet yapısındaki farklılıklar da önemli rol oynayabilir. Bu nedenle skolyoz, genellikle çok faktörlü bir durum olarak değerlendirilir.

Skolyozu olan, bir masa başı çalışanı için günlük yaşamda hangi önlemler alınabilir?

Ergonomik Çalışma Alanı: Çalışma masası ve sandalyenin, kişinin vücut yapısına uygun şekilde ayarlanması önemlidir. Monitör göz seviyesinde olmalı ve sandalyenin sırt desteği yeterli olmalıdır.

Düzenli Molalar: Her 30 ila 60 dakikada bir mola vermek, vücudu hareket ettirmek ve kasları rahatlatmak açısından faydalıdır.

Doğru Oturuş Pozisyonu: Otururken sırtın dik tutulması, ayakların yere düz basması ve dizlerin kalça seviyesinde olması gereklidir.

Fiziksel Aktivite: Gün boyunca esneme hareketleri ve hafif egzersizler yapmak, kasların güçlenmesine yardımcı olur.

Ağırlık Taşıma Teknikleri: Ağırlık taşırken doğru yöntemlerin kullanılması, bel yerine bacakların kullanılması önemlidir.

Fizik Tedavi ve Egzersiz Programı: Uzman bir fizyoterapist ile çalışarak, skolyoza yönelik egzersiz programları uygulamak faydalı olabilir.

Duygusal Destek: Stresle başa çıkmak için psikolojik destek almak da fiziksel durum üzerinde olumlu etkiler yaratabilir.

Bu önlemler, skolyozun yönetilmesine ve günlük yaşam kalitesinin artırılmasına yardımcı olabilir.

Yazar Hakkında /

2003 yılından bu yana, hedef kitlesi AB ve A+ olarak belirlenmiş bir çok baskı, web, pr, organizasyon işinde başarılı projelere imza atmış olan MAG hayatın her alanında en iyi olmayı hedefleyen, sosyo-ekonomik seviyesi yüksek, özel zevkleri olan ve hobileriyle yaşamını renklendiren, sosyal sorumluluklarının bilincinde olan, belirli kesimden kabul ettiği müşterilerine yıllardır sağlamış olduğu yüksek başarı grafiği ile doğru planlanmış bir büyüme ile sektöründeki hayatına devam etmektedir.

Yorum Bırakın

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.