El Salvador Türkiye Büyükelçisi Héctor Jaime
Ankara’da büyükelçiliğin açılmasıyla iki ülke arasındaki diplomatik ilişkilerin güçlendiğini, ticaretin arttığını ve gelecekte daha fazla iş birliği olanaklarının ortaya çıkacağını ifade eden El Salvador’un Türkiye Büyükelçisi Héctor Jaime; Türk toplumu, kültürü ve coğrafyası ile ilgili düşünce ve deneyimlerini MAG Okurlarıyla paylaşıyor…
Ankara’daki büyükelçiliğinizi iki buçuk yıl kadar önce açmıştınız. Bu konu hakkındaki düşüncelerinizi ve hislerinizi öğrenebilir miyiz?
Ankara’da büyükelçiliğimizin açılması; Türkiye’yi, uluslararası barış ve güvenliğin inşasında küresel bir lider olarak tanıma ve uluslararası sahnede referans haline gelen bir devlet aktörü olarak temellendirme anlamına geliyor. Bunun yanı sıra; hükûmetimizin yürüttüğü dış politikanın çeşitlendirilmesi ve açılma taahhüdüyle uyumlu olarak geleneksel olmayan ortaklarla iş birliği potansiyelini keşfetmek, değerlendirmek amaçlandı.
İki ülke arasında, kuvvetli ve karşılıklı fayda sağlayan ilişkilerin kurulabileceği bir fırsat var. Bu bağlamda, büyükelçiliğimizin açılışı, Türkiye ile birlikte gerçekleştirilebilecek ortak girişimler ve iş birliği konusunda birçok olumlu beklenti yaratmıştır ki, bu da iki buçuk yıl sonra her iki millet için de faydalı sonuçlar doğurmuştur. Bu, iki hükûmet arasındaki diplomatik ilişkilerde bir dönüm noktasını işaret etmektedir. Ortak çıkarlarımız doğrultusunda birlikte keşfetmeye devam edebileceğimiz öncelikli alanları büyük bir memnuniyet ve iyimserlikle görmekteyiz.
El Salvador ile Türkiye arasındaki diplomatik ilişkiler hakkında düşüncelerinizi paylaşır mısınız?
El Salvador ile Türkiye arasındaki diplomatik ilişkilerin tarihî bir karakteri vardır ki bu, her iki halkın lehine çeşitli ekonomik ve iş birliği girişimlerini sağlamlaştırmıştır. 5 Şubat’ta, diplomatik ilişkilerin kurulmasının yüz kırkıncı yıl dönümünü kutladık. El Salvador; demokrasi, insan haklarına saygı gibi prensiplere dayanan bu dostluğu, her alanda ve düzeyde genişletmeye ve güçlendirmeye niyetlidir.
Başkan Nayib Bukele hükûmetiyle, diplomatik ilişkiler belirgin bir şekilde ivme kazanmıştır. Kilometre taşları olarak her iki ülkenin başkentlerinde diplomatik temsilciliklerin açılması; ikili diyalog mekanizmasının faaliyete geçirilmesi; 31 Mayıs 2021’de yapılan ilk toplantı; 2019, 2021 ve 2022’de Türkiye’ye yapılan yüksek düzeydeki ziyaretler; Ocak 2022’de Ekonomik ve Ticaret İşbirliği Anlaşması’nın imzalanması örnek verilebilir. Benzer şekilde, diplomatik ilişkilerin güçlendirilmesi; ticari alışverişin sürekli olarak büyümesi, sağlık, eğitim ve erken çocukluk gelişimi projelerinde Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı (TIKA) aracılığıyla alınan desteği içerir. Bu nedenle, bu diplomatik yakınlaşmanın arka planında her iki milletin kardeşlik ve dayanışma ruhu yer almaktadır, bu da halklarımız için zor zamanlarda destek ve iş birliğine olanak tanımıştır.
6 Şubat 2023 Türkiye depremlerinin neden olduğu zararlar göz önüne alındığında El Salvador, arama kurtarma çalışmalarını desteklemek için yüz on bir kurtarma görevlisi ve üç köpekten oluşan bir birlik gönderdi, acil durum ve insani yardım malzemeleri bağışladı. Bu, çok taraflı düzeyde bir iş birliğini teşvik etti ve her iki ülkenin de büyük küresel sorunları çözmede, liderliklerinin karşılıklı olarak tanınmasını sağladı.
Bölgesel düzeyde de önemli diplomatik yakınlaşmalar yaşandı ve SICA (Türkiye-Orta Amerika Entegrasyon Sistemi)’nın üç edisyonu yapıldı. İlişkimizdeki bu çok yönlülükle, hükûmetimiz; Türkiye’nin ülkemiz için bir dost olmaya devam edeceğinden emin olup diplomatik, ekonomik, ticari ve işbirliği alanlarında devam edecek olan gelecekteki eylemlerine olumlu bakmaktadır.
Türkiye ile gelecekteki iş birliği olanaklarınız neler olacak?
Bursların verilmesi ve diplomatik akademiler arasındaki yakınlaşma yoluyla gelecekte endüstri, teknoloji, güvenlik, turizm ve eğitim alanlarında iş birliğini sağlayacak yasal araçların imzalanmasına olumlu bakıyoruz. Benzer şekilde; inovasyon, hava sahası iş birliği, Uluslararası Deniz Hukuku ve kültür konularında yaklaşımlar başlattık. Bu konularda deneyim ve iyi uygulamaların paylaşıldığı önemli alanların oluşacağına ve bilgi alışverişinin gerçekleşeceğine kesinlikle inanıyoruz.
El Salvador, yabancı yatırım akışlarını cezbetme konusunda bölgesel olarak lider konumdadır ve bu durum; ulusal, sosyal ve yasal düzeyde mevcut güvenlik ortamı tarafından desteklenmektedir.
Bu ülke tanıtım çabaları, Türkiye’deki çeşitli ilgi alanlarında sunulmuş ve gelecekte sağlamlaşması beklenen önemli yatırım girişimlerine yol açmıştır. Bunlar arasında; liman ve liman terminallerinin modernizasyonu, inşaat sektöründe önemli bir şirketin El Salvador’da bir şubesinin kurulması bulunmaktadır. Öte yandan ülkelerimiz, göç ve iklim değişikliği gibi konulara adil ve çok boyutlu bir perspektiften yaklaşarak çok taraflı düzeyde iş birliğine devam edecektir.
Türkiye’de El Salvador’u tanıtmaya yönelik ne tür çalışmalar yapıyorsunuz?
El Salvador’daki yeni iş iklimini -özellikle lojistik, hava taşımacılığı, hava sahası iş birliği, turizm, tarımda teknoloji ve enerji ile kimyasal-farmasötik sektörler gibi- büyük potansiyele sahip sektörlerle ilişkilendirilen stratejik toplantılar düzenliyoruz. Bu -özellikle Türk Hava Yolları ve TÜRSAB gibi önemli ortaklarla- El Salvador ile Türkiye arasındaki ilişkiye yönelik ilgiyi artırdı.
Ülkemizin, dünya çapında yüksek kaliteye sahip rom ve kahve gibi simgesel ürünlerini tanıtıyoruz. Tadım ve sergi deneyimlerinin organizasyonuyla 2023 yılı boyunca gerçek alım potansiyeli olan yaklaşık on iş fırsatı belirlendi. Bunun yanı sıra, yaklaşık sekiz Türk turizm seyahat acentesi, El Salvador’u yeni bir destinasyon olarak turistik paketlerinde sunmaya başladı.
Hükûmetimiz için öncelik teşkil ettiğinden, El Salvador kültürünü tanıtmak için önemli çabalar sarf edildi. Bu anlamda, 2023 Dünya Kültürleri Festivali, Türkiye Kültürel Rota – Başkent Kültür Yolu Festivali, I Ibero-Amerikan Kitap Fuarı gibi çeşitli festivallere ve kültürel etkinliklere katıldık.
Ankara’da yaşarken, Türkiye’nin farklı bölgelerini keşfetme fırsatınız oldu mu?
Dünyanın en eski medeniyetlerinden biri olan Türkiye, zengin kültürel mirası ve yemyeşil manzaraları ile uluslararası alanda tanınmaktadır. Bu bağlamda, bu güzel ülkenin farklı bölgelerini keşfetme fırsatı buldum. İstanbul’u ve çevresini ziyaret ettim; tarih ve kültür dolu bu şehri çok ilginç buluyorum. Ayrıca, Akdeniz kıyılarındaki birkaç yerde bulundum ve muhteşem manzaralar gördüm. Kapadokya’yı gezdim, olağanüstü ve gizemli oluşumları beni sürekli şaşırtıyor. Türkiye’nin güneydoğusuna gitme fırsatım oldu. Suriye sınırını, tarihî Şanlıurfa şehrini ve şimdiye kadarki bilinen en eski megalitik kompleks Göbekli Tepe’yi ziyaret ettim. Adana, Bursa ve şubat 2023 depremi sonrası kurtarma çalışmalarına katılan yüz on bir kişilik El Salvador ekibiyle birlikte ikinci kez Kahramanmaraş gibi şehirleri gördüm.
Türk toplumu ile etkileşiminizi nasıl değerlendiriyorsunuz?
Bu anlamdaki deneyimlerim olumluydu. Ailemle birlikte, Türkiye’deki Türk vatandaşlarının nazik ve dostça yaklaşımlarını hep hissediyoruz. Dil bariyerine rağmen, insanların samimiyetine ve ihtiyacım olduğunda yardım etme istekliliklerine şahit oldum.
Çocuklara karşı büyük sevgi göstermeleri, onların öğrenimine ve erken gelişimine yatırım yapmaları; Türk toplumunda çok takdir ettiğim bir şey. Ayrıca, Türk vatandaşlarının köklerine, kimliklerine olan gururlarını ve vatanlarına duydukları sevgiyi çok küçük yaşlardan itibaren geliştirmelerini övgüye değer buluyorum.
İki ülke arasında benzerlikler var mı?
Ülkeler arasındaki coğrafi uzaklığa rağmen, uluslarımızın birçok benzerliği paylaştığını bizzat görebildim. El Salvador’da da olduğu gibi, Türklerin çok çalışkan olduklarını ve aynı zamanda mükemmel girişimciler olduklarını, iş yapma konusunda dinamizm ve yetenek gösterdiklerini, günlük olarak deneyimleyebildim.
Başka bir konu olarak, toplumun aileye verdiği önemde ve aile içinde aşılanan prensip ve değerlerde bir yakınsama olduğunu düşünüyorum. El Salvador’da olduğu gibi, Türk toplumunda da çok güçlü bir aile birliği var; ebeveynlere ve büyüklere saygı ve sevgi teşvik ediliyor.
Türk mutfağı ile ilgili düşüncelerinizi paylaşır mısınız? El Salvador yemekleri ile ortak yanları var mı ya da farklılıkları neler?
Gastronomi, ülke mirasının bir parçasıdır ve her zaman toplumların; geleneklerinin, günlük yaşamlarının, kimliklerinin, topraklarının, cömertliğinin bir yansımasıdır.
Bu nedenle, Türk mutfağını tattığım her an, kendi karakteristik unsurları olan zengin bir kültürün tadını birinci elden deneyimleme ayrıcalığına sahip olduğumu hissediyorum…
Türk mutfağını lezzetli buluyorum. Koyun eti yeme alışkanlığına sahip değildim; ancak, Türkiye’de bir süre geçirdikten sonra alıştım ve şimdi çok seviyorum. Ayrıca, geleneksel Türk kahvaltılarını, mezeleri, çorbaları ve tatlıları da seviyorum.
Gastronomiler arasındaki benzerliklere gelince; Türk mutfağının El Salvador mutfağından çok farklı olduğunu söylemeliyim, çünkü bizim başlıca malzemelerimiz mısır, baklagiller, meyveler, süt ürünleri ve deniz ürünleri. Her zaman yeni tatlar ve farklı yiyecekler denemeye açık olmuşumdur. Türk mutfağındaki kebap ve lahmacunu da oldukça lezzetli buluyorum.
Türk müziği hakkında neler düşünüyorsunuz?
Gözlemlediğim kadarıyla Türk toplumunun müziği büyük bir keyifle dinleniyor ve hissediliyor. Ankara ve İstanbul’da olmak üzere tiyatrolarda ve üniversitelerde, farklı alanlardaki başarılı müzik sanatçılarını dinleme fırsatım oldu.
Popüler müzik ile ilgili olaraksa; bunun çok çeşitlendiğini ve farklı farklı müzik türlerinde ünlü sanatçıların olduğunu fark ettim. Türkiye’de gerçekten etkileyici seslere ve umut verici yeteneklere sahip, uluslararası alanda tanınan bazı müthiş şarkıcılar olduğunu düşünüyorum. Son zamanlarda, medyanın dinamizmi sayesinde Latin Amerika ülkelerinin Türk kültürüne ve müziğine yaklaşmaları oldu, izleyiciden oldukça olumlu tepkiler aldı. Bu müzikal ve sanatsal etki önümüzdeki yıllarda artarsa şaşırmam.
El Salvador’un kültürel mirası hakkında neler söyleyebilirsiniz?
9 Ağustos 2023’ten beri El Salvador, orijinal mirasın anısını önemli kılarak bu tarihi Birleşmiş Milletler’e (BM) göre “Ulusal Yerli Halklar Günü” ilan etti. Bunlarla birlikte, El Salvador’un miras ve kültürel bagajının temel bir parçasını oluşturan, yerli halkların zengin ve çeşitli kültürlerini teşvik etmek ve kutlamak amacındayız.
Hukuken El Salvador, Cumhuriyet Anayasası’nın gereği olarak yerli halkları tanır, çünkü Anayasa’nın 62. ve 63. maddeleri sanatsal, arkeolojik ve kültürel zenginliğin korunması, yayılması ve tarihe saygı duyulmasıyla ilgilidir. Bu nedenle El Salvador hükûmeti; ülkede tarih boyunca ve kültürel olarak tanınan halklar Lenca, Náhuat, Cacaopera’ya ve yerli dillerin tarihi anısına olan bağlılığını yeniden tasdik etti. Öte yandan ülkemizde, geçmiş yüzyıllarda atalarımızın yaşamını yansıtan ve birkaçı hariç olmak üzere Blue Shield tarafından korunan kırk altı tane varlık bulunmaktadır. El Salvador; Kültür Bakanlığı aracılığıyla kültürel mirasını tanıtmayı, korumayı, kurtarmayı, araştırmayı, yaymayı, değerini anlatmayı amaçlamaktadır. Bunu ise çeşitli mekanizmalar aracılığıyla gerçekleştirir:
- El Salvador Kültürel Mirasının Korunması için Özel Kanun ve Yönetmeliği’nin yanı sıra normlar, süreçler ve prosedürlerin uygulanması
- Sosyal aktörler ve sektörlerin Salvador kültürel mirasının varlıkları ve ifadeleri hakkında farkındalık ve bilgi edinmelerinin teşviki
- Sürdürülebilir yerel kalkınma süreçlerinin bir bileşeni olarak Salvador kültürel mirasının dahil edilmesini teşvik eden girişim ve projelerin geliştirilmesi
Bu doğrultuda Kültür Bakanlığı, diğer hükûmet kurumlarının da desteğiyle, 2023 yılında ülkemizde gerçekleşen ISA Dünya Uzun Board Surfing Şampiyonası gibi dünya çapındaki etkinlikler kapsamında müzeler, okullar, parklar, belediyeler, El Salvador San Oscar Arnulfo Romero y Galdamez Uluslararası Havaalanı gibi yerlerde danslar, mitolojik karakterlerin temsilleri, kültürel ifadeler, el sanatları gibi etkinlikler düzenlemektedir.
El Salvador’da yaklaşık altı yüzden fazla kayıtlı arkeolojik alan bulunmakta olup, bunlardan küçük bir kısmı (Tazumal, Casa Blanca, Joya de Cerén, Cihuatán ve San Andrés gibi) tarihî arkeolojik yapılar kategorisine girer. Joya de Cerén arkeolojik parkı, UNESCO tarafından 1993 yılında dünya mirası olarak ilan edilen bir Salvador kültürel varlığıdır. Park bu ünvanını, yerli halklarımızın günlük yaşamının tanıklığını ve şahitliğini taşıyan unsurların yüksek korunma derecesinden dolayı almıştır.
El Salvador’un, turizm ve sörf turizminde sıkça tercih edildiğini biliyoruz. Ülkenizin turistik cazibe merkezlerini biraz anlatır mısınız?
El Salvador; dünya çapında tanınan kendi kimliğine sahip sürdürülebilir bir turistik destinasyon olarak öne çıkmakta ve yüksek düzeyde güvenlik, çevresel, sosyal ve ekonomik olarak sürdürülebilir bir kalkınma ile uluslararası alanda pozisyon almakta. Turizm, ekonominin yakıtıdır ve turistik faaliyetlerden doğrudan ve dolaylı olarak yararlanan yerliler tarafından büyük bir memnuniyetle karşılanmaktadır, çünkü bu, yaşam kalitelerini iyileştirmeye katkıda bulunmaktadır.
Ülkeyi ziyaret edenlerin ilgisini çekecek çeşitli destinasyonlarımız hakkında konuşmak gerekirse; sörf ve plajlar, volkanlar ve dağlar turu, doğayla temas, arkeolojik yapılarla geçmişe bir yolculuk, Salvador mutfağının lezzetleri, yüksek kaliteli tıbbi hizmetlere erişim gibi seçenekler arasından seçim yapmak mümkündür. Başlıca turistik cazibe merkezleri arasında Surf City, Cerro Verde Doğal Parkı, Joya de Cerén, Izalco Volkanı, El Zonte, Coatepeque Gölü, Route of Flowers, Boquerón, Puerto el Triunfo bulunmaktadır. Turizm Bakanlığına göre, 1 Ocak – 31 Aralık 2023 tarihleri arasındaki turizm amaçlı ziyaretler, Salvador ekonomisine 3,793 milyon ABD doları katkıda bulunmuş, bu da 2022’ye kıyasla yüzde kırk üçlük bir büyümeye denk gelmektedir. Sadece 23 Aralık – 1 Ocak 2024 tarihleri arasında, Noel ve yılbaşı tatillerini Salvadorlularla birlikte geçirmek için ülkeye yüz on bin ziyaretçi gelmiş ve bu, aynı tarihlerdeki önceki dönemleri aşmıştır.
El Salvador’un 2020-2030 Ulusal Turizm Planı, ülkeyi etkili bir turistik destinasyon olarak konumlandırmayı amaçlamaktadır. Bunun için, tekliflerin etkin yönetimi ve kurumların güçlendirilmesi; doğrudan ve dolaylı istihdamın iyileştirilmesine katkı sağlayarak sosyo-ekonomik kalkınmanın teşvik edilmesi; ziyaretçilere tatmin edici ve kapsamlı bir deneyim sunmak için destinasyonların tarihî, doğal ve kültürel mirasının değerlendirilmesi; aynı zamanda, korunması hedeflenmiştir.
Son olarak; boş zamanlarınızda neler yapıyorsunuz? Hobilerinizden de biraz bahseder misiniz?
Arkeoloji, uluslararası politika ve tarih hakkında belgeseller izlemeyi hep sevmişimdir. Ayrıca, boş zamanlarımda yeni yerler keşfetmeye çalışırım ve Türkiye, keşfedilmeye değer bir tarihle dolu… Bunların yanında; müzik dinlemekten, ailemle parklarda ve açık alanlarda dolaşmaktan, egzersiz yapmaktan keyif alıyorum.