Arsey İç Mimarlık Bütünsel Tasarım
Yola çıkış felsefesi olarak, tasarım stüdyosu olma prensibini benimseyen Arsey İç Mimarlık’ın kurucusu İç Mimar Safa Arsan; önceliklerini, gayesini ve projelerde dikkat ettikleri noktaları MAG Okurlarıyla paylaşıyor.
Öncelikle kendinizden biraz bahseder misiniz?
1988’de Ankara’da doğdum. 2014 yılında Başkent Üniversitesi İç Mimarlık ve Çevre Tasarımı bölümünden mezun oldum. Mezuniyet sonrasında çalıştığım firmaların işlerinde tasarım, projelendirme ve uygulama takibi gibi tüm aşamalarda bulundum. Zamanla kendi firmamı açmaya ve kendi işlerime yoğunlaşmaya karar verdim ve Arsey İç Mimarlık firmasını kurdum. Kendi firmam ile Ankara ve diğer illerde çok sayıda konut, ofis, ticari mekânın iç mimari projelere imza attım.
Arsey İç Mimarlık’ın yola çıkış felsefesi nedir?
Müşterilerimize yaptığımız estetik olarak kuvvetli, fonksiyonel ve işlevsel mekân tasarımlarının yanı sıra dürüstlük ve güvenilirlik ilkesinin vazgeçilmez olduğuna inanarak çıktık bu yola. Çalışmış olduğumuz mekânlarda yenilikçi ve modern çizgimizi fazlalıktan uzak, sade ve yaratıcı detaylar ile birleştirerek her mekâna, içinde yaşayanların keyif aldığı, mutlu olduğu yeni kimlikler kazandırmaktı hedefimiz. Çıkmış olduğumuz bu ilke ve anlayışlar ile birlikte, yapmış olduğumuz işe duyduğumuz saygı ve kalite anlayışı sayesinde, çalışma fırsatı bulduğumuz bütün müşterilerimizi mutlu etmekle kalmayıp sonrasında güvenilir ve samimi dostluklar kurabildik. Bizim için kıymetli olan da buydu.
Tasarlamaktan en çok keyif aldığınız alanlar hangileri?
Şimdiye kadar yapmış olduğum projelerde ağırlıklı olarak bireysel konut, toplu konut, villa, ofis ve restoran projeleri çalıştım; fakat tasarımın her anı ve her alanı keyiflidir. Tasarım yapmanın tek bir alanı olduğuna inanmıyorum. Bir ofis ya da bir konut tasarlamanın bana yaşattığı keyif arasında hiçbir fark yok. Yalnızca, ikisi de farklı bilgi ve birikim ister. Bugüne kadar birçok farklı projede yer aldım. Her biri bana farklı tecrübeler ve birikimler kattı. Her birisinden ayrı ayrı keyif aldım, çünkü mesleğimi, işimi seviyorum ve saygı duyuyorum. Gerisi kendisini tamamlıyor.
Proje aşamasında öncelikleriniz neler? Bir projeye başlarken hangi alanlara daha çok dikkat ediyorsunuz?
Bir projeye başlarken ilk anlar en önemli evre olarak değerlendirilir, çünkü ilk adımların atıldığı, planlama aşamasına geçilmeden önceki ilk fikirlerin ve düşüncelerin oluştuğu, projedeki isteklerin ve beklentilerin kararlaştırıldığı aşamadır. Bizim mesleğimizde bir işin sonunun iyi olabilmesi için o işe iyi ve tam odaklanarak başlamak gerekir. Müşterilerimizin mekân hakkındaki düşünce ve fikirlerini kendi çizgimizle kombinlediğimiz aşama tasarımın ilk aşamasıdır. Bir tasarımı projelendirmeye başladığımda mekânı müşteriye sunum yaptığım haliyle birebir çıkartmaya özen gösteriyorum. O yüzden müşterimin projelerine ayırdıkları bütçelerine uygun, uygulanabilir ve ergonomik tasarımlar olmasına dikkat ediyorum.