© Copyright 2018 Mag Medya
Başa Dön

Hayat Bir Gün O Da Bugün

Hayat Bir Gün O Da Bugün

Cüneyt Ortan

Çok özel ve başarılı bir iş insanıyla karşınızdayım bu ay. Yıllara dayanan bir dostluğumuz var, hem kendisiyle hem eşiyle. Öyle ilginç bir insan ki bir imparatorluk kuracak kadar güçlü, çalışkan ve akıllı; bir gecede hepsini kaybettiğinde sükûnetini koruyacak kadar öz güvenli ve kabullenişli; gerektiğinde ateşler püskürerek ortam ve iş yönetecek kadar savaşçı; aynı anda bir kedi karşısında sevgiden eriyecek kadar evrimli ve tekamüllü, geçirdiği kazayla ölümle burun buruna bile gelmiş bir adam. Dünyanın gelip geçiciliğinin bilincinde; anın, sevilmenin, saygı görmenin ve çevresini saran dostlarının değerinin önem ve gerçekliğinin farkında olarak yaşayan mutlu bir aile babası.

İlk milyon dolarını yirmi bir yaşındayken kazanan iş insanının, çok yükseklerden bir gecede en dibe düşüşler ve akabinde tekrar ayağa kalkışlarla geçen ömründe gençlere ders olarak verilebilecek nice engin tecrübeleri var. Şimdi de; henüz dünyanın tam olarak bilgisini oturtamadığı NFT, token, blok zincir, dijital kripto ve Bitcoin konularında bir öncü ülkemizde. Medya patronluğu, sanat, borsa, radyo kanalları sahibi, sanatçı organizatörlüğü gibi pek çok mesleği olan Cüneyt Ortan’la, kurucusu olduğu Kiss FM’in yayın merkezi ve Non Fungible Token (NFT) eserleri sergisinin olduğu galerisinde, Maslak 42’de buluştuk. Bana ilginç hayat hikâyesini anlattı. Anladım ki konusunda her zaman ülkemizin ilk ve öncü isimlerden biri olarak, arkasından takip edenlerin geçebilmesi için, yine en önde yolları aça aça ilerliyor.

 

Önemli bir iş insanısınız. Sizi yakından tanımak isteriz. Bize çocukluğunuzdan, ailenizden ve eğitim hayatınızdan bahsediniz lütfen…

Teşekkür ederim. Ben Alsancak doğumlu bir İzmirliyim. Ailem mübadele sürecinde Girit adasından Urla’ya gelmişler. Zamanla Urla ve Alsancak arasında yerleşik düzene geçilmiş. Ben Gazi İlkokulu sonrasında ortaokul ve liseyi Bornova Anadolu Lisesinde okudum. Ardından ailem beni ve erkek kardeşimi Londra’ya üniversite okumamız için gönderdi. Bu karar benim kişisel gelişimimi fevkalade etkiledi. Okulu bitirip Londra’ya yerleştim, ev aldım ve iş kurdum. Bu süreç içinde yaşımın çok ilerisinde tecrübeler geçirdim. Çok kolay çok kazandım, çok güzel yaşadım, çok kolay çok kaybettim ama çok öğrendim.

 

Şu anda ne işle meşgulsünüz?

Ben bugüne kadar girişimcilik arsızlığım ve dış etkenler tarafından mecbur bırakıldığım için birçok meslek sahibi oldum. Şu an ne yapıyorum sorusuna vermek istediğim cevabı da bu belirliyor. Ben şimdiye kadar ne yaptıysam şu an da onların tümünü yapıyorum veya yaparım derim.

 

Bugüne kadar hangi dallarda çalışmalarınız oldu?

Benim ilk girişimim ortaokulda, okul orkestrasını kurmak oldu. Okulun davulcusu olarak bulunduğum orkestrayla, zamanın geleneksel Milliyet Liseler Arası Müzik Yarışmalarına katılıp birçok ödül aldık. Aynı zamanda grubumuza Oktav adını verdik ve İzmir, Çeşme gibi yerlerde özel konserler verip üç beş para kazanıyorduk. Gün geldi, büyüdüm ve bu yarışmalarda bize puan ve ödül veren Zerrin Özer, Edip Akbayram, Ferdi Özbeğen gibi sanatçılara albümler yaptım.

 

Londra’da okurken borsa işine merak sardım. Elime bir fırsat geçtiğine inandığım bir gün; babamın, kardeşim ile bana okulun iki dönem ödemelerini ve sattığım arabamdan elde ettiğim paraları bir hisseye yatırdım. Çok kısa zamanda, erken yaşta kazanılması çok zor bir milyon doları yirmi bir yaşımda kazanmış oldum. Tabii ki şansım yaver gitti ve dört milyon oldu. Güzel bir Londra yaşamı sürdüm. En özel kulüplerde üyeliklerim vardı, en lüks semtte ev sahibi oldum; ancak, kısa sürede yaptığım servetin çok büyük bölümünü dört saatte yine borsada kaybettim. Bu bana ne öğretti? “Easy come, easy go”… Kolay gelen, kolay gider!

Sonrasında, Londra’da tanıştığım ve borsa işlerine girmeme sebep en yakın arkadaşım Birol Nadir ile Türkiye’nin ilk günlük spor gazetesi Fotospor gazetesini kurduk. Büyük başarıydı. Büyük medya baronlarını bile şaşırttık. Biz cesaret edememiştik, siz başardınız ama şimdi de biz yapacağız dediler ve pastamızı iki büyük medya gurubu ile paylaşmak zorunda kaldık. Gazeteyi sattık ve Birol, Londra’ya döndü. Ben özel radyolar kurulmaya başladığı için bu gemiye binmeliyim diyerek Türkiye’nin ilk tematik ve ilk spor radyosu Radyospor’u kurdum. Bu arada spor ile hiçbir alakam ve hevesim yoktu, hâlâ da yok!

 

Ardından ATV, Sabah gurubuna radyom ile dahil olup orada Kiss FM, Şık FM, Kiss TV, Kiss Müzik şirketlerini kurup Medya Holding içerisinde Kiss grubu oluşturdum. Başarıdan başarıya koşarken ortaklarımın bankasına devlet el koyup gurubun tüm şirketlerine el koydu. Maalesef Titanik batarken benim kayığım da sulara gömüldü.

 

Her şeyim elinden alınmıştı. Benim başarılı giden işlerim, ortaklarımın oynadıkları büyük oyuna kurban edilmiş oldu. Ben bundan ne öğrendim? “Büyük oynuyorsan büyük kaybedersin”. Her şeyim gitmişti. Yeniden ayağa kalkmak zorundaydım. Bunun için de sermayesini sağlamayacağım işler ve projeler yapmam gerekiyordu. Art arda projeler geliştirdim, sermayelerini buldum ve hepsi de bugüne iz bırakmış projeler oldular. Bu süreç beni, yayıncı, müzik yapımcısı, film yapımcısı, uluslararası sanatçıların organizatörü, e-ticaret girişimcisi gibi daha birkaç mesleğin sahibi yaptı.

 

Bugünkü işiniz çocukluk hayaliniz miydi? Çocukluk hayalleriniz nelerdi?

Bugünkü işlerimin hepsi çocukluk hayalimdi. Teker teker şunu bunu yapacağım demesem de ben daha çocuk yaşlarımda doktor, mühendis gibi meslekler yerine iş adamı olmayı hayal ederdim. Elbette en büyük hobim müzikti ve mesleğimin birçok yerinde hâlâ müzik var.

 

Radyoculuk nasıl bir meslek? Sizi hangi açılardan besliyor?

Radyoculuk en iyi olduğum mesleğim olabilir. Bunun nedeni, öncelikle Londra’da çok iyi bir radyo dinleyicisiydim. Radyoların ilk günlerini bu yüzden ve girişimcilik hevesim ile değerlendirdim. Radyo daha o günlerden elinizde küçük bir radyo alıcısı ile cebinize girebilen müzik dünyasıydı. Yani bugünkü mobil alışkanlıklar ile her yerde müzik, haber, bilgiye ulaşabileceğiniz bir mecradır; ama maalesef reklam veren tarafından ülkemizde hakkı verilmiyor.

 

Sanat dünyasına girişiniz nasıl başladı?

Kiss markamızın tekrar hayata dönüşü ile markayı birçok alanda değerlendirip değer kazandırmak istedim. Bunun içinde sanat olmalıydı; ama öncesinde kripto para birimimizi yarattım. Kiss Token piyasaya sürüldü. Bu anlaşmayı Bitexen ile yaparken Kiss NFT projemizi de hayata geçirmeye karar verdim. Eş zamanlı olarak 42 Maslak’ın sahibi yakın arkadaşım Erol Özmandıracı beni 42 Maslak’ta Kiss FM stüdyosu kurmaya davet etti. Stüdyoyu kurduk. Açılış yapmaya hazırlanırken aklıma bunu köpürtecek bir proje geldi. Yirmi çok değerli sanatçıya Kiss’in sembolü olan dudak eserini sipariş ettim. Bunları NFT olarak satıp asıllarını alanlara hediye etmek istedim. Bu nedenle Kiss NFT partisi gündeme geldi. Elimizde çok değerli yirmi eser vardı ve bunları da bir yerde sergilememiz gerekiyordu. 42 Maslak’ta Kiss stüdyomuzun hemen yanında boş bir mağaza vardı. Erol’dan burayı bize tahsis etmesini rica ettim ve Kiss Art Gallery doğmuş oldu.

 

İş insanı olarak yaşadığınız acı tatlı tecrübeler var. Size en çok ders öğretenlerden bahsetmenizi istesek bize neler anlatırsınız?

Yukarıda çok özet olarak anlattığım ve tabii ki anlatmamış olduğum birçok tecrübe oldu hayatımda. Hatta elimde bir ara tek kalmış maddi varlığım olan Porsche arabamla da boğaza uçtum. On bir metreden ölüme merhaba deyip hemen ardından hoşça kal diyerek su üstüne çıkıp hayata tutundum. Bu bana ne öğretti? Ölüm her an ensende nefesini hissetmen gereken bir gerçek. “Hayat bir gün, o da bugün”.

 

NFT nedir kısaca sizden dinleyelim. Biz bu konuyu anlamakta biraz zorluk çekiyor olabilir miyiz sizce?

Non Fungible Token. Değiştirilemez kripto varlıklar. Bu bir sanat eseri veya bir konser bileti de olabilir. Aslında blok zincirde üretilen sınırlı sayıda dijital kripto birimlerdir. Bir sanat eserinin tek ve çoğaltılamaz dijital eseri veya kopyası olup ilk üretimde sınırlı sayıda üretilebilir olan kripto varlıktır. Ya da kapasitesi belli olan bir etkinliğin giriş bileti olarak da üretilebilir, etkinlik süresinde ürün, hizmet alımı için de kullanılabilir. Bu buluşlar gelecekte hayatımıza hiç geriye dönüşü olmayacak şekilde girmeye başladılar bile. Anlamak istemeyenler geri kalacaklar.

 

Radyo ve NFT iki ayrı iş sahası gibi görünüyor. Siz hangisinden daha çok keyif alıyorsunuz , neden?

Her ikisinin de keyfi ayrı; ancak her ikisi de dijital ortamda buluştular. Bu nedenle birlikte yol yürüyeceklerdir.

 

Eşinizle mutlu bir aile babasısınız. Sizce iş hayatı ve aile hayatının dengeleri nasıl kurulmalı?

Eşim benim en büyük şansım ve destekçim. Onunla aynı yolda yürümenin keyfini ve kolaylığını yaşıyorum. Her şeyden önce bana yeniden şans getirdiğine inanıyorum. Benim kadar gözleri ve kulakları vicdanı ile gören ve işiten bir insan. İş dünyama katkısı bana verdiği huzur ve destek ile pekişiyor. İş ve aile dünyasını huzur içinde yönetmek için ikisinin de yerini ve haddini iyi bilmek lazım. Gün gelir işe eşini, gün gelir eşe işini feda etmek zorunda kalabilirsin. İşte tam burada karşılıklı anlayış mekanizmasını eş zamanlı çalıştırmak gerekir. Bunu yapabilen başarır.

 

Nice badireler atlatmış değerli bir iş insanı olarak gençlere neler önerir, ne tavsiyelerde bulunursunuz?

Hiç bir hayali ertelemeden peşinde koşmalarını şiddetle tavsiye ediyorum. Hemen başarmak zorunda olmaksızın, yılmadan, her düşüşün yeni bir ayağa kalkış olduğunu bilerek, cesaretle yola devam.

 

Mutlu musunuz?

Ben hep mutluyum.

 

Geleceğe ait plan ve projeleriniz neler?

Gün neyi gerektiriyorsa yapmaya devam edeceğim. Kiss’in dijitalleşmeye devam edeceği kesin. Kiss dünyamızın içinde elektronik cüzdan yani mobil ödeme sistemi olan Kiss Pay’i yakında piyasaya süreceğiz. Kiss Academy’yi radyocu, DJ, yayın ve yapımcılar eğitmek için kurduk; fakat benim bu aralar hayalini kurduğum bir Kiss projesi daha var: Kiss Private Membership Club. Çok özel bir kulüp kurmayı tasarlıyorum. Kendisine has kuralları olan, üyelerini özenle seçen, herkesin üyesi olmak isteyeceği ve zorlanacağı çok özel bir kulüp. Hatta uluslararası bir zincir olma potansiyeli olan.

Yazar Hakkında /

Ankara doğumlu olan Sinem Yıldırım; ilk, orta ve lise eğitimini İzmir'de tamamlamıştır. İstanbul Üniversitesi Uluslararası İlişkiler bölümü mezunudur. Çeşitli dizi ve yapımlarda yer almıştır. İki kız çocuğu annesidir.

Yorum Bırakın

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.